28 Şubat 2023 Salı

Osmanlı-Türk Okçuğunda Bilek Siperinin 'Nasıl' Yapılabileceği Hakkındaki Şema ve İzahatlarım 3.Bölüm

 


Osmanlı Bilek Siperinin,kabzadaki 'Tir Geçimini' Gösterir Pozisyonu
Tabla Yapımı:
Sürgülü,yani sökülebilir Tabla bölümü siperin en basit parçalarından biri olarak gözükmektedir.Sizde Tablanın kolay bir parça olduğuna inanıyorsanız şimdi sıkı bir fren yapmanın tam sırasıdır ve yapın.Çünkü tablanın yapımında,kullanımında dahi bir sır,bin maharet var.
Eğer tablanın yapımında orjinal deri,bağa vs.gibi yarı canlı bir malzeme kullanacaksanız eğer,tablanın zamanla çarpılma ihtimallerini de düşünmeniz gerekiyor.İlk başlarda,müzelerde gördüğüm siper tablalarında kullanılan bağa,keler vs gibi canlı kabuklarındaki yamuklukların,bunları yapan siperci ustalarının siperleri bu şekilde yaptığını zannediyordum.Fakat benim yaptığım siper tablasında başıma gelen olaydan sonra,müzelerdeki bu tablaların ilk yapıldıklarında düz olduklarına ve zamanla çarpıldıkları kanaatine vardım.
Ben müzedeki 2,5mm lik tabla yerine,tabla için 4mm'lik kontrplak levha kullanıp,üzerinide Vatoz derisiyle kaplamıştım.Fakat zamanla,tahminime göre içinde barındırdığı rutubetin gitmesiyle tablaya kuvvet uygulamış ve hafifçe 'U' şeklini almıştı.Bende vatoz derisi kaplı kontrplak tablayı su spreyi ile ıslatıp aksi yöne doğru presleyerek ve kurutarak düzelttim.Tabiki belli bir zaman sonra tabla tekrar çarpılabilir.
Bu problemden kurtulmanın en iyi yolu;tablayı 2 parça 1,5 - 2 mm lik ince ahşap kontrplakları,elyaf yönleri birbirlerine dik olacak şekilde yapıştırdıktan sonra üzerini yarıcanlı bir malzemeyle kaplamaktır.
Kontrplak levhaları kıl testeresiyle kesebileceğiniz gibi benim yaptığım gibi kalınca bir maket bıçağıyla tekrar tekrar tabla dış hatlarını keserek daha temiz bir kesiş yapabilirsiniz.Bir sonraki adımsa,siperdeki tabla kanalıyla tabla sürgü bölgesinin birbirlerine sökülüp takılabilecek şekilde tesviye edilmesidir.Tabla itildiğinde hafif bir sıkılıkta sipere sıkışması gerekiyor.Ve istenildiğinde de tabla tek bir hareketle dışarı alınabiliyor.(Bu hareketin ne işe yaradığına daha sonra değineceğim)
Tablanın altında ise orjinalindeki gibi 'kadife kumaş' kullandım.Yapıştırıcı olarakta kauçuk esaslı bir yapıştırıcı kullandım.Yalnız,kadife kumaşın dış hatlarını kestiğinizde lif lif dağılacağı için,ki bu kötü görünmesine sebep olacaktır;dış hatlarına ince bir fırça yada parmağınızla sıvazlayarak ince bir yapıştırıcı(uhu) katmanı sürerseniz,kadifenin dağılmasını önlersiniz.Şimdi,
asıl buradaki en önemli mevzu,Tabla neden siper gövdesine sürgülü bir şekilde,yani demonte olabilecek bir yapıdadır.Sürgü tesviye işlemleri bir siperci ustası için fazladan bir uğraşı ve siper yapım süresini uzatacağı için açıkçası'angarya' durumundadır.Peki o zaman neden tabla sökülebilir bir vaziyette ?.Bu sorunun tek cevabı olabilir,oda Kemankeşin atış sırasında istediği zaman çıkarma arzusundan kaynaklanmasıdır.
Telhis-i Resailat-i Rumat',sayfa 93 de 'Tablayı anlatır' başlıklı yazıda,

''Kaza geleceği zaman göz görmez olur'' sözüne göre,insanlık gereği unutma olabileceğinden bazen ok siperden sekerek veya kuyruktan düşerek tablaya isabet etmekle yumruğun selamet bulduğu;tabla olmayınca kabza elinin yaralandığı görülmüştür.''
ifadesindeki sarı bölge bize siperin tablasızda kullanıldığını göstermektedir.Peki o zaman neden bir kemankeş tehlikesini bile bile tablayı siperden ayırmaya kalkar?.Hangi hallerde tablayı çıkarmaya yelteniyordu ve amaç neydi?Kemankeş acaba ustalığına mı güveniyordu yoksa bu o dönemin modası olan bir 'hava atma' yöntemimiydi?.
Tablasız bir siperin ok menziline bir katkı sağlamayacağı açıktır.Oka etki ancak oluğun doğru yada yanlış konumlandırılmasıyla alakalı olabileceği ağır basmaktadır.Kısacası bu durum tablasız bir siperin daha kolay ve rahatça doğru pozisyonda tutulabileceğini göstermektedir.
Doktor ve Kemanger Sayın Yaşar Metin Aksoy'un Bede Dwyer ile yaptığı bir yazışmada,Bede Dwyer'in Graysonun okçuluk kolleksiyonundaki bir siperin kopyasını denerken,tablasız siper kullanmanın daha kolay ancak tehlikeli olduğu sonucuna vardığını söylemiş olması,bu konu hakkındaki düşüncelerimi desteklemektedir.
Ancak,tehlikesinden dolayı bu işe sadece rekor kırma hayaliyle için için yanan hırslı bir kemankeşin cesaret edebileceğini söylemek sanırım yanlış olmaz.Ki bende böyle bir hayalle o dönemlerde yaşasaydım eminim ki bir anlık kıvılcımla tablayı sürgüsünden ayırırdım.Fakat yanlış bir el yada vücud hareketimle de,Telhisin yukarıdaki açıklamasındaki gibi kabza elim hasar görebilirdi.
Siperdeki bu tablayı çıkarma düşüncesi bize siperin hiçte kolay bir alet olmadığını,aynı zamanda tehlikeli de olduğunu göstermektedir.
Tablanın sürgülü olamasındaki bir diğer amaçta yukarıdaki Telhis açıklamasındaki ''kuyruktan düşerek tablaya isabet etmekle yumruğun selamet bulduğu'' ifadesinden yola çıkarak hasar gören tablanın yerine yenisinin takılabilmesi kolaylığıdır.

Tabla yapımı sırasında,sürgü dışında epeyce bir miktar kalan tabla arkasının,çok az bir kuvvetle bayağı bir esnediğini,esnetilebildiğini fark etmiştim.Eğer siperci ustası bu esnemeyi yok etmek isteseydi tabla arkasını kolayca sabitlerdi.Bunun tablada istenilen,arzu edilen bir özellik olabileceğini düşünüyorum.Çünkü siper kuyruğundan düşen bir ok siper oluğunun altından tablayı aşağı doğru bastırması sonucunda,tablanın aşağı doğru hareketini sağlayarak korunacak bölge alanını arttırabilir.Yani daha küçük bir koruma bölgesi,tabla arkasının ok çarpması yada ok itelemesiyle esnetilerek daha da büyütülebiliyor.Çok ilginç değil mi?


UYARI:
Bilek Siperlerinin,özellikle yeteri kadar ustalaşmamış aceleci okçular için tehlike oluşturabileceği uyarısını yapmak zorundayım.Çünkü kabza gerisine kadar çekilen bir menzil oku yanlış bir bırakış yada vücut hareketi neticesinde kabza yada siperden sekerek tehlikeli durumlar yaratabilir.Ben siperimden iyice emin oluncaya kadar büyük bir koruma gözlüğü taktım ve ilk atışlarımı bu şekilde yaptım.Aslında koruyucu bir maske daha da iyi olacaktır.Gerçi Osmanlının bu tür kazalarda yaşadığı en büyük hasar,okun tablaya yada yumruğa zarar vermesiyle sonuçlanmış.Ama Siper kullanımının o dönemlerde revaşta olduğunu ve Kemankeşlerin ustalıklarını da göz önüne alırsak,bizim daha da tedbirli olmamızda fayda var.


4.Bölümde bilek siperi tasmasını ve siperde gözüme çarpan bazı STANDART'lardan da bahsedeceğim.

Çok yakında,
Mehmet Gölhan/Kemanger